Bilim Dünyasını Oldukça Heyecanlandıran Yeni Bir Keşif Yapıldı

Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük medeniyetleri arasında yer alan Hitit İmparatorluğu’na zamanında başkentlik yapmış askeri ve dini bakımdan en önemli merkezlerden biri olan Şapinuva’da yeni bir keşif yapıldı. Hitit dönemine ait olabileceği düşünülen insan kafatası ve uyluk kemiği bulundu.

Hitit Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ve Şapinuva Kazı Başkanı Prof. Dr. Aygül Süel ve ekibinin yaptığı yeni bir keşif olan arkeolojik bir kazıda bulunan 3 bin 500 yıllık kafatası ve sol femur kemiği Hitit bilim dünyasına ışık tutacak bir nitelik taşıyor. Şapinuva Hitit çağına ait olan merkezlerin yanı sıra, Hattuşa ile Hitit Uygarlığının açığa çıkarılan iki büyük kentinin arasında yer alıyor. Ancak bugüne kadar yapılmış olan kazı çalışmalarında Hitit Büyük Kral mezarı bulunamamış.

kesif-gorsel-3-scaled

Şapinuva antik kenti Tepelerarası bölgesindeki Hitit dönemi atölyelerin bulunduğu çevrede gün yüzüne çıkarılan bir insan iskeletine ait kafatası ve uyluk kemiğinin, bilim dünyasına Hitit insan tipolojisi ve anatomisi bakımından derin bilgiler sağlayabileceği düşünülmekte.

Bulunan İskelet Parçalarının Bir Kadına Ait Olduğu Belirlendi

Hitit Üniversitesi Antropoloji Bölümü öğretim üyeleri ve kazı ekibi ile yapılan kazı çalışmasında bulunan iskelet parçalarının genç bir kadına ait olduğu tespit edildi, antik DNA çalışmasıyla Hititler’e ait olduğu düşünülmekte olan kadın iskelet parçalarının genetiksel olarak akrabalık ilişkilerinin ortaya çıkartılması planlanmakta.

Kazı Başkanı Prof. Dr. Aygül Süel, bu keşfin Hitit bilimine ve Hitit dünyasına çok önemli şeyler kazandıracağını ve bu sayede yeni bilgiler sunabileceğini açıkladı.

Son 6 yıl içerisinde Tepelerarası bölgesindeki atölyeler mahallesi adındaki alanda Hitit dünyasıyla alakalı çok önemli bulgulara rastlandığını belirten Kazı Başkanı Prof. Dr. Süel, “Bu yıl Tepelerarası bölgesinde yürütülen kazı çalışmalarında çok önemli bir buluntuyla karşılaştık. Önemli bir keşif oldu. Atölyeler mahallesinin olduğu bölgede Hitit dönemine ait dolgu içerisinde insan kafatasına ve sol femur (uyluk) kemiğine rastladık. Bu çok önemli bulundu. Bulunan bu insan kafatası ve uyluk kemiği bize, Hitit bilimine ve Hitit dünyasına çok şey kazandıracak” açıklamasını yaptı.

Prof. Dr. Süel, Şapinuva ve Hattuşa bölgelerinin Hitit İmparatorluğuna ait bugüne kadar açığa çıkarılmış iki şehir olduğunu belirterek, “Diğer Hitit çağına ait olan merkezlerin dışında bu iki şehir büyük bir önem kazanmaktadır. Bu bakımdan bulunan iskelet, Hitit dünyası için yepyeni bilgiler sunacağı düşüncesindeyiz. Bugüne kadar Hititlere ait bir Kral mezarı, ona ait Hititli bir insan iskeleti bulunmamıştır. Dolaysıyla bulunan iskelete ait kafatası ve sol femur kemiği bize büyük bilgiler sağlayacak. Hitit dönemine ait olduğunu düşündüğümüz bu iskeletin üzerinde antropolojik incelemeler ve çalışmalar başladı. İnsan iskeletinde kafatası ve sol femur üzerinde yapılacak C-14 testi ile birlikte bulunan kafatası ve femur (uyluk) kemiğinin hangi döneme ait olduğu ortaya çıkacak. Ayrıca antik DNA çalışmaları da ırksal olarak akrabalık ilişkilerini ortaya koyacak. Hitit dönemi dolgusunda bulunduğu için çok önemli bir buluntu” ifadelerine açıklamasında yer verdi.

Süel, sözlerine bu buluntu üzerinden Hitit Üniversitesi Antropoloji Bölüm Başkanı DOÇ. Dr. Mustafa Tolga Çırak ve ekibiyle birlikte çalışmalar yürüteceklerini ekledi.

kesif-gorsel-2-scaled

Doç. Dr. Mustafa Tolga Çırak’ın Açıklamaları:

Hitit Üniversitesi Antropoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Mustafa Tolga Çırak ise, “Bu buluntu, Hitit kafatası antropologlar için çok önemli. Çünkü Hititler ölülerini yakıyordu. Bu nedenle Hititlere ait çok fazla iskelet ele geçirilemedi. İskelet bulunamayınca Hititlerin Anadolu’ya nereden geldikleri, nereye gittikleri veya diğer topluluklarla akraba ilişkilerinin ortaya konması bilim dünyasında her zaman bir soru işaretiydi. Bizi çok heyecanlandıran bu keşifle birlikte bilim dünyasındaki soru işaretlerinin kaldırılabileceğini düşünüyoruz. Bizim için nadide bir buluntu” dedi.

Doç. Dr. Mustafa Tolga Çırak, iskelet üzerinde yapılan çalışmalar doğrusunda bulunan parçaların erişkin bir kadına ait olduğunu belirterek, “Kafatası parçalı bir şekilde şekilde ele geçmişti. Kafatasının yanında uyluk kemiği (sol femur) parça buluntular içerisinde yer alıyordu. Bunların antropolojik analizleri neticesinde C-14 ve antik DNA çalışmaları ile birlikte tam olarak bu iskeletinin yaşının tespit edilmesi mümkün olacak. Hititlerin kimlerle akraba olduğunu, nereden geldiği ve nereye gittiklerini antik DNA sonucunda ulaşabileceğimizi düşünüyoruz. Bu çalışmada bize de yer verdiği için Prof. Dr. Aygül Süel hocama da teşekkür ediyorum” şeklinde bir konuşma yaptı.

Kaynak

Bu Haberi Paylaş

İlginizi Çekebilir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir