Oruç İle C Vitamini Kombinasyonu, Zor Kanser Tedavileri İçin Etkili Oluyor
USC ve Milan’daki IFOM Kanser Enstitüsü’nden bilim adamları, oruç benzeri bir diyetin, C vitamini ile birleştirildiğinde bazı kanser türlerinin tedavisinde daha etkili olabileceğini keşfettiler.
Fareler üzerinde yapılan çalışmalarda, araştırmacılar kombinasyonun kolorektal kanserin çoklu fare modellerinde tümör ilerlemesini geciktirdiğini; bazı farelerde hastalık gerilemesine neden oldu. Sonuçlar Nature Communications dergisinde yayınlandı.
USC Leonard Davis Gerontoloji Okulu ve USC Uzun Ömür Enstitüsü’nün müdürü Valter Longo, “İlk kez, tamamen toksik olmayan bir müdahalenin agresif bir kanseri etkili bir şekilde nasıl tedavi edebileceğini gösterdik” dedi. “Yaşlanmayı geciktirmek için müdahaleler olarak kapsamlı bir şekilde incelenen iki tedavi aldık. Oruç benzeri bir diyet ve C vitamini. Bunları kanser için güçlü bir tedavi olarak birleştirdik.”
Araştırmacılar, orucun kanser hastaları için zorlu bir seçenek olarak kalırken, daha güvenli, daha uygun bir seçeneğin, hücrelerin oruç gibi tepki vermesine neden olan düşük kalorili, bitki bazlı bir diyet olduğunu söyledi. Bulguları, açlığı taklit eden diyet artı C vitamininin düşük toksisite tedavisinin, daha toksik tedavilerin yerini alma potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir.
İlk Yapay Ortam Deneyi
C vitamininin kanserle savaşma potansiyeli üzerine yapılan önceki araştırmaların sonuçları karışıktır. Ancak son çalışmalar, özellikle kemoterapi ile birlikte bir miktar etkinlik göstermeye başlamaktadır. Bu yeni çalışmada, araştırma ekibi, oruç takliti bir diyet, kanser hücreleri için zorlu şartlar demektir. Ancak normal hücreler için hala güvenli bir ortam yaratarak yüksek doz C vitamini ile tümörle mücadele eylemini geliştirip geliştiremeyeceğini öğrenmek istedi.
Longo, “İlk yapay ortam deneyimiz olağanüstü etkiler gösterdi” dedi. “Tek başına kullanıldığında, oruç tutmayı taklit eden diyet veya tek başına C vitamini, kanser hücresi büyümesini azalttı. Kanser hücresi ölümünde küçük bir artışa neden oldu. Ancak birlikte kullanıldığında, neredeyse tüm kanserli hücreleri öldürerek dramatik bir etkiye sahip oldular.” diye ekledi.
Longo ve meslektaşları bu güçlü etkiyi sadece kanser araştırmalarında en zorlu hedeflerden biri olarak kabul edilen bir mutasyonu olan kanser hücrelerinde tespit ettiler. KRAS genindeki bu mutasyonlar, vücudun çoğu kanserle mücadele tedavisine direndiğini ve hastanın hayatta kalma oranını azalttığını gösterir. KRAS mutasyonları, tüm insan kanserlerinin yaklaşık dörtte birinde görülür ve tüm kolorektal kanserlerin yarısında meydana geldiği tahmin edilir.
Çalışma ayrıca potansiyel bir antikanser terapisi olarak önceki C vitamini çalışmalarının neden sınırlı etkinlik gösterdiğine dair ipuçları verdi. Kendi başına, bir C vitamini tedavisi, KRAS mutasyona uğramış hücreleri, demiri bağlayan bir protein olan ferritin seviyelerini artırarak kanser hücrelerini korumak için tetikliyor gibi görünmektedir. Ancak, bilim adamları ferritin seviyelerini azaltarak C vitamininin kanser hücreleri için toksisitesini arttırmayı başardılar. Bu bulgunun ortasında, bilim adamları ayrıca yüksek düzeyde demir bağlama proteini olan kolorektal kanser hastalarının hayatta kalma şansının daha düşük olduğunu keşfettiler.
Oruç, Araştırma ve Son Netice
IFOM, FIRC Molecular Enstitüsü’nde bir çalışma yazarı olan Maira Di Tano, “Bu çalışmada, oruç tutmayı taklit eden diyet döngülerinin farmakolojik C vitamini dozlarının KRAS mutasyona uğramış kanserlere karşı etkisini nasıl artırabildiğini gözlemledik” dedi. “Bu, demir seviyelerinin ve oksidatif stresle ilgili moleküler mekanizmaların düzenlenmesiyle gerçekleşir. Sonuçlar özellikle demir seviyelerini düzenleyen bir geni işaret etti: hem-oksijenaz-1.”
Araştırma ekibinin önceki çalışmaları, oruç tutmanın ve oruç tutmayı taklit eden bir diyetin kanserin ilerlemesini yavaşlattığını işaret ediyor. Ayrıca kemoterapiyi tümör hücrelerinde daha etkili hale getirirken normal hücreleri kemoterapiye bağlı yan etkilerden koruduğunu gösterdi. Kombinasyon, meme kanseri ve melanom fare modellerinde bağışıklık sisteminin anti-tümör yanıtını arttırır.
Bilim adamları, kanserin nihayetinde, belirli bakterileri öldüren enfeksiyonları tedavi etmek için antibiyotiklerin nasıl kullanıldığına benzer bir şekilde düşük toksisiteli ilaçlarla tedavi edileceğine, ancak birincisi etkili değilse diğer ilaçlarla ikame edilebileceğine inanıyorlar.
Bu hedefe doğru ilerlemek için önce iki hipotezi test etmeleri gerektiğini söylüyorlar: toksik olmayan kombinasyon müdahalelerinin farelerde işe yarayacağını ve insan klinik araştırmaları için umut verici görüneceğini söylüyorlar. Bu yeni çalışmada, her ikisini de gösterdiklerini söylediler. USC’de biri meme kanseri ve prostat kanseri hastaları da dahil olmak üzere en az beş klinik çalışma, oruç tutmayı taklit eden diyetlerin farklı kanserle savaşan ilaçlarla birlikte etkilerini araştırıyor.
